Phaselis’te iki dava: Tarih korunsun, Akdeniz fokları da
ANTALYA-Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Sa-Fa Onarim Sanayi İnşaat tarafından Antalya’nın Kemer ilçesinde inşaatına başlanan ‘Phaselis Antik Kenti Kalıntıları ve Bütünleştirici Kıyı Alanı Çevre Düzenlemesi’ projesinin, belediye ile durdurulması talebiyle dava açıldı. 30 Ocak tarihli ihale kararı. TMMOB Mimarlar Odası Antalya Şubesi ile bölgede yaşayan 15 kişinin Kültür ve Turizm Bakanlığı projesine karşı Ankara Nöbetçi İdare Mahkemesi’nde açtığı davada, antik kente uygulanacak projenin iptali şehir istendi.
Bakanlığın 47,7 milyon lira bütçe ayırdığı projenin uygulanmasına onay veren Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğü’nün kararının iptali için Antalya İdare Mahkemesi’nde dava açıldı. Akdeniz foku ve deniz kaplumbağası gibi ender türlerin yaşam alanı olan milli parkın bitişiğinde yer alan projeye çevre derneklerinden siyasi partilere kadar birçok kesimden itirazlar geldi.
“BAKAN ERSOY KENDİ SÖZLERİYLE ÇATIŞIYOR”
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un, Tarım ve Orman Bakanlığı’nca 20 yıllığına özel şirkete kiralanan Cennet Koyu’ndaki inşaata karşı “Birinci derece arkeolojik sit alanlarında yapı yapılamaz” açıklamasını hatırlattı. 2 yıl önce davanın avukatı Tuncay Koç, “Bakan Ersoy kendi sözleriyle çelişiyor” demişti. Tuncay Koç, bakanlığın antik kentte denetimli çalışma yürütüldüğü, doğaya ve tarihe zarar verilmediği açıklamasıyla gündeme getirdiği projenin arkeolojik sit alanlarını düzenleyen yasaya temelden aykırı olduğunu söyledi.
‘HİÇBİR ŞEKİLDE BİRİNCİ DERECE SİTE YAPILAMAZ’
Avukat Koç şu bilgileri verdi:
“Faselis’te günbegün yapılan inşaata iki dava açtık. İhalenin iptali için Ankara İdare Mahkemesi’ne, Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu kararına karşı Antalya İdare Mahkemesi’ne başvurduk ve hukuki süreci başlattık. Birinci derece arkeolojik sit alanında hiçbir şekilde günübirlik alan yapılamaz. Bu 2863 Sayılı Kanuna aykırıdır. Şantiyede beton dökümü başlamıştır. İhaleye sadece bir inşaat firması girdi. Alanın doğal ve kültürel miras özellikleri göz ardı edilmiştir. Yapılan işi hiçbir kurum üstlenmiyor.”
DERİN KAZI YAPILACAK, BETON KULLANILACAK
1. derece arkeolojik sit alanında uygulanacak proje için 20 Şubat’ta iş makinelerinin antik kente giriş yaptığı belirtilen dilekçede, “İki koyda daha uygulanmaya başlanan bu proje kapsamında, birçok günübirlik tesis, restoran, kafeterya, otopark, kabul merkezi, cankurtaran ünitesi, duş ve tuvaletler bulunmaktadır. Bir dizi bina inşa edilecek. Bin metreküpün üzerinde beton malzemenin kullanılacağı projenin yapımında PVC, demir, alüminyum gibi malzemelerin yanı sıra ahşap da yoğun olarak kullanılacak. İhale dokümanında yer alan bilgilere göre, 2 bin 892 metreküp derin hafriyatın yapılacağı toprakta bin 139 metreküp beton kullanılacak. Burada 2863 sayılı kanun ve 658 sayılı unsur kararı açıkça ihlal edilmiştir. Bakanlık kendi kararına uymuyor.
BİYOÇEŞİTLİLİĞE DİKKAT
Projeye itiraz eden sivil toplum kuruluşlarından Doğa Derneği, projenin kültürel mirasın yanı sıra nesli tükenmekte olan türlere de ev sahipliği yapan bölgede yaşamın devamlılığını tehdit ettiğini vurgulayan bir açıklama yaptı:
“Tahtalı Dağları Önemli Tabiat Alanı ve Milli Park sınırları içerisinde yer alan proje alanı, nesli tehlike altında olan Akdeniz foku ve deniz kaplumbağalarının yaşam alanı içerisindedir. Bölgenin biyolojik çeşitliliği göz önünde bulundurularak projenin yeniden düşünülmesi gerekiyor.”
MİLLİPARK PLANINDA İNŞAAT UYARISI
Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun ihaleye onay kararı alınmadan önce 16 Ekim ve 15 Kasım tarihli iki kararla projeye izin verdiğine dikkat çekilen dilekçede şu ifadelere yer verildi: :
“Kurulun bu kararları hukuka aykırıdır. Ayrıca Beydağları Uzun Vadeli Kalkınma Planı’nda alanın böyle bir kullanımı yoktur. Yani proje Milli Parklar Kanunu’na da aykırı. İmar planında turizm ve rekreasyon faaliyetlerinin bölgenin doğal değerleri üzerinde baskı oluşturmaması sağlanmalıdır. Milli Park içerisinde mevcut ve potansiyeli yüksek alanlar dışında yeni turizm alanlarının açılmaması gerektiği görüşü var.”
BUDAK: ULUSLARARASI YAPTIRIM GELİRLERİ
Phaselis Antik Kenti’nde yapımına başlanan projeyi Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşıyan CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, asli görevinin Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri olduğunu belirtti. Ersoy, ülkenin kültürel zenginliklerini korumaktır.
Bu rant hırsı ülkemizi uluslararası alanda da yaptırımlara maruz bırakabilir. 2002 yılında Akdeniz’de Özel Korunan Alanlar ve Biyolojik Çeşitlilik Protokolü TBMM tarafından onaylanarak yürürlüğe girmiştir. Bu protokol nedeniyle Akdeniz kıyısındaki özel koruma bölgelerini korumayı taahhüt ediyoruz. Ne yerel yasal düzenlemeler ne de uluslararası taahhütlerimiz dikkate alınmamaktadır. Bakan açıkça suç işliyor.”
BAKANLIĞA PHASELİS SORULARI
“Faselis Antik Kenti’ne çivi çakmak bile yasak” diyen Budak, şu soruları sorarak Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan yanıt istedi:
Şantiye alanındaki ağaç kesitini iş makineleri hangi mevzuata göre yapmaktadır? Phaselis’te kıyı alanı çevre düzenlemesi kapsamında yol çalışmaları sırasında kaç ağaç kesilecek? Birinci derece arkeolojik sit alanı olan Phaselis Antik Kenti’ndeki tarihi kalıntıların korunması için ne gibi önlemler alındı? Çevre düzenlemesi kapsamında yapılacak tesislerde 85 bin metrekare alanın ne kadarı betonlanacak? Phaselis Antik Kenti’nde yapılan çalışmalardan önce Dışişleri Bakanlığı’nın görüşü alındı mı? İhlal edilecek yaptırımlar sonrasında ülkemizin karşı karşıya kalabileceği uluslararası cezai yükümlülükler dikkate alınmış mıdır?
ÇOK BİNA İNŞA EDİLECEK
Antik kentte başlayan inşaat çalışmalarının durdurulması için çağrıda bulunan TKP Antalya İl Teşkilatı da konuyla ilgili bir açıklama yaptı:
“İhalesi özel bir inşaat firmasına verilen plana göre antik çağda yer alan Bostanlık Koyu ve Cennet Koyu olarak da bilinen Alacasu Koyu’nda toplam 85 bin metrekarelik alana çok sayıda yapı yapılacak. şehir. Ülkemiz deprem bölgesinde kiraya dayalı yapılaşma nedeniyle yıkımın ortasındayken, koruma alanındaki doğal varlıklar özel inşaat şirketlerine bağışlanıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, antik kentin tüm tarihi ve doğal yapısını yok edecek projeyi derhal iptal ederek bölgede oluşan tahribatın giderilmesi için gerekli çalışmaları başlatmalıdır.